Bir folklor araştırmacısı, Bengal`in köylerine yapacağı seyahat için sabırsızdır. İlk durak, bir köy festivalidir; davulların ritmi ve flütlerin uyumlu sesi, insanları dans etmeye çağırır. Halk müziğinin inceliklerini öğrenirken, şarkıların köy hayatını ve doğayı iyi mi betimlediğini keşfeder. Yaşlı kadınlar, geçmişteki hikayeleri palligiti ezgileriyle anlatırken, ergenler bu ezgileri uygar enstrümanlarla harmanlar. Pirinç tarlalarının arasındaki patikalarda yürürken, evlatların sevinç dolu kahkahaları yankılanır. Çömlek atölyelerinde şekillendirilen eserler, Bengal`in sanat anlayışını gözler önüne serer. Köyde konuşulan değişik lehçeler, geçmişten bugüne bir köprü kurar.