Sanat dünyasında çok az tanınan ve yeteneği sınırlı olan bir sanatçı, kendini kanıtlama arzusuyla yanıp tutuşur. Bir gece yerel bir müzeden çaldığı bir tabloyla adını duyurmak istedi. Ancak bu basit hırsızlık, farkında olmadan onu modern tarihin en büyük sanat soygunlarından birinin ortasında bırakır. Çaldığı eserin sıradan bir tablo olmadığını, uluslararası bir suç örgütünün peşinde olduğunu öğrenir. Sanatçının hayalini kurduğu şöhret artık hayatını tehdit eden bir kabusa dönüşmüştür. Geri dönüşü olmayan bir yola giren sanatçının hem hayatta kalması hem de yaptığı hataları düzeltmesi gerekmektedir.