Uzayda yalnızlığı anlatan bir şarkı, uzayın karanlık kollarında sıkışıp kalan bir astronotla başlıyor. İstasyonun soğuk duvarları geçmişin derinliklerinden yükselen sisli anılarla dolu. Sessizlik, iç dünyasında kopan fırtınayı yalnızca yankılarıyla karşılar. Sonsuz uzayda bir zaman oyunu oynanır. Astronotun zihni geçmişe çekilir ve bir hafıza labirentinde kaybolur. Geçmiş kararlar sadece anıları değil aynı zamanda kapalı şimdiyi ve geleceği de açar. Bu içsel yolculuk sırasında astronot kendi içinin derinliklerine iner. Geçmişinin izinden giderken hayatının anlamını ve evrenle olan bağlantısını keşfeder.