Bir öğrenci, bir kardeşliğe katılmak için acımasız bir yemin törenine katlandığında kendini beklenmedik bir durumda bulur. Geleneğin baskısı altında sarhoş bir kızı üst kata çıkarıp bekaretini kaybetmek zorunda kaldığı söyleniyor. Genç adam bu anın beklendiği gibi sonuçlanacağına inanıyordu ancak olaylar hızla kontrolden çıktı. Kızın sarhoşluğu ve çaresizliği işlerin sanıldığı kadar basit olmadığını gösteriyor. İçinde büyüyen kendini keşfetme duygusu, olayın sadece fiziksel bir deneyim olmadığını ona hatırlatır. Kardeşlik baskısına direnmesi, kendi değerleriyle yüzleşmek zorunda kalacağı bir iç savaşa yol açar.