Yolculuk ilk başta heyecan vericiydi. Eski dostlar hayatın stresinden kaçıp çam ağaçlarıyla çevrili bir göl kenarında kamp kurdular. Ancak tanıştığı yabancının varlığı nedeniyle ortam kasvetli olmaya başladı. Adam onları sakinleştirmek yerine endişelendirdi. Her cümle ya bir tehdit ya da gizlilik vaadi içeriyordu. Arkadaşları onun şehrin sırlarını bildiğine inanıyordu ama söz verildiği gibi onların “kurtarıcısı” mı yoksa kabuslarının mimarı mı olacağı belli değildi. Kaçmaya çalıştıklarında kendilerini görünmez bir ağa yakalanmış gibi hissettiler. Sanki onun her hareketi gölgelerin arasından bu adam tarafından izleniyormuş gibiydi.