Genç bir park rehberi olan Matt, yaban hayatı ve doğayla derin bir bağ kurar. Ama aynı zamanda hayvanların ticari olarak sömürülmesine karşı çıkan bir idealist ve hayvan hakları aktivistidir. Hayvanlara olan sevgisinden dolayı altı kişiyi yakalayıp kafesteki hayvanlara benzer koşullara maruz bırakır. Matt rehinelerin çeşitli duygularına (kafa karışıklığı, öfke, üzüntü) tanık oluyor ve onların zihinsel ve fiziksel çöküşlerini tutsak bir hayvanınkine benzetiyor. Tüyler ürpertici hikaye anlatımıyla hayvan haklarının tutkulu bir savunucusu olup hem mahkumların hem de izleyicilerin hapishanenin acımasız gerçeklerini deneyimlemelerine olanak tanıyor. Duygusal bir finalde Matt, herkes üzerinde kalıcı bir etki bırakacak bir karar verir.