Adam tabutun içinde yavaşça gözlerini açtı ve etrafındaki karanlık odada neler olduğunu anlamaya çalıştı. Gözleri hızla odanın köşesini taradı ve duvarların silahlar ve yabancı cisimlerle dolu olduğunu fark etti. Ancak en korkutucu şey kalbindeki çözülmemiş boşluktu. Adını, nerede olduğunu ve buraya nasıl geldiğini hatırlamıyordu. Sanki bir tür hafıza kaybı yaşıyormuş gibiydi. Daha fazla bakmadan, kendisine zarar verebilecek tehlikeleri göz önünde bulundurarak sessizce odadan çıkmaya karar verdi. Dışarı çıktığımda sokaktaydı. Terk edilmiş arabalar ve yıkılmış binalarla çevrili. Şehir hâlâ savaşın izlerini taşıyordu.