Kalbi kırılan Sandra balayını tek başına planlamaya karar verdiğinde hayatının yeniden şekilleneceğini hayal bile edemezdi. Ziyaret ettiği ilk yer sanatla iç içe olan Paris’ti. Orada düzenlenen kişisel sergide Linz Dükü Fischer adında büyüleyici bir Avrupalı adamla tanıştı. Lindt’in asil tavrı ve tavırları Sandra’nın dikkatini çekerken, Sandra’nın tutkulu ve biraz da muzip davranışları da karşı konulmaz bir şekilde Lindt’in dikkatini çekti. Ancak Lindt başlangıçta Sandra’nın neşeli ve kendine güvenen tavrının çok gürültülü olduğunu düşündü. Sandra ise onun mesafeli tavrını kibir olarak yorumladı.