Stanford Üniversitesi’nde psikiyatri öğrencisi olan Dr. Hulton, hipnoterapist olarak küçük nehir kasabasına geri döner. Kasaba halkının iç dünyasını araştırıp sorunlarını çözmelerine yardımcı olarak kısa sürede popüler bir doktor olur. Ancak yine de eleştirilerle ve güven eksikliğiyle karşı karşıyadır. Kendini kanıtlama arzusuyla doludur. Hulton sonunda gerçekten zorlayıcı bir vakayla karşılaşır. Bu olay nehirde yaşananlarla ilgili kutuyu açıyor. Olay aynı zamanda ona aradığı tanınmayı da sağladı. Bunu yaparken Hulton kendi gölgeleriyle ve engelleriyle yüzleşir. Kişisel olarak gelişmesi ve şifa veren bir doktor olarak olgunlaşması için nehrin parlak sularını almaları gerekir.