1901’de Şili’de geniş bir araziyi korumak için üç atlıya para ödemek başlangıçta kolay bir iş gibi görünüyordu. Ancak bu üç adamın misyonu yalnızca mülkü korumak değil, aynı zamanda Yerli Amerikalıları kontrol altında tutmaktı. Üçlüde bir İngiliz askeri, bir Amerikalı paralı asker ve karma ırktan bir keskin nişancı vardı. İlk bakışta her biri yalnızca kendi işine odaklanmış gibi görünüyordu. Ancak zamanla gerçek amacı ortaya çıkmaya başladı. Hibrit keskin nişancının ilk başta yerel halka karşı hiçbir önyargısı yoktu ve bunun sadece bir iş olduğunu düşünüyordu.